İlk akide şekeri ne zaman yapıldı?

Akide şekeri Türk ve Osmanlı mutfağının en eski şekerleme türlerinden biridir. Akide şekerinin hikâyesini bir hayli geriye 16. yüzyıla kadar götürmek mümkün. "Akide "kelimesinin etimolojisi Arapça olup, "akid" yani "bağlılık" kökünden gelmektedir. Buradaki bağlılık Osmanlı devletine olan bağlılığı ifade eder. Eskiden "kelle şekeri"olarak da bilinen akide şekeri, son yüzyılda halkın büyük beğenisini kazansa ve rağbet görse de ilk olarak Yeniçeri Ocağında meşhur olmuştur.

Akide Şekeri, lokum gibi Topkapı Sarayı’ndan çıkan bir tatlı türüdür. Bugün Konya Şekeriveya Mevlana Şekeri olarak bilinen şekerin gerçek hikâyesi aslında Topkapı Sarayı’nda geçiyor.

Akide şekeri tahta çıkan tüm padişahların önemle üzerinde durdukları hatta biraz da çekindikleri bir şekerdir. Tahta yeni çıkan padişah, Yeniçeri Ağası’nın elinden bir şeker tası alırdı. Bu şeker bizzat Yeniçeri Ocağı’nda yapılır ve Yeniçeri Ağası tarafından bizzat Padişah’a sunulurdu. Padişah şeker tasını, iki şekilde alırdı. Önce şeker tası tartılır, eğer 400 gram gelirse padişah isterse eliyle alıp yer, isterse de yanında bulunan çeşnicibaşına verir o yedikten sonra kendisi yerdi. Akide şekeri400 gram gelirse şu anlama geliyordu: "Yeniçeri yeni tahta çıkacak olan padişaha güveniyor.”Bunun üzerine padişahta bu Akide şekerini eliyle alıp yerdi. Bu da "ben de size güveniyorum” anlamına geliyordu.

Eğer padişah güvenmezse"size güvenmiyorum, güvenim eksik” anlamında, akide şekeri tasını çeşnicibaşına tattırır sonra yerdi. Tas içerisinde getirilen akide şekeri 400 gramdan az ise, bu da yeniçerilerin yani ordunun padişaha güvenmediğinin işaretiydi. Bu durumda padişahın yapması gereken iki hareket vardı. Ya "her halükarda ben size güveniyorum”diyecek akide şekerini kendi eliyle alıp yiyecek ya da "ben de size güvenmiyorum” diyerek çeşnicibaşına havale edecekti. İşte bu işleme "akitleşme” denirdi Bu yüzden de şekere Akide Şekeri denilmiştir.

Akide şekerinin sembolik bir anlamı daha vardır. Yeniçeriler ulufelerini almak üzere Topkapı Sarayı'na gelir. Her geldiklerinde de ikram edilen çorba, yemek ve zerdeden müteşekkil yemeklerini yerlerdi. Yemek sonrası ulufelerini alan ve aldıkları tutardan memnun kalan yeniçeriler divan üyelerine ve sadrazama, padişaha olan bağlılıklarının/akitlerinin devam ettiğini ifade etmek için akide şekeri ikram ederlerdi. Akide şekeri Yeniçeri Ocağı II. Mahmut tarafından 1826 yılında kapatılana böyle bir sembolik değer taşıyordu.

Akide şekeri nasıl yapılır?

 

Çok basit bir lezzet gibi görünse de akide şekerinin yapımı meşakkatlidir. Akide şekeri 500 yaşında bir şeker olduğu için süreç içinde imalında da değişiklikler olmuştur.

Akide şekeri 19. yüzyıla kadar top şeklinde yuvarlak olarak imal edilmiş olup, bu tarihten sonra kesilip şekil verilerek bugünkü halini almıştır.

Akide şekerinin yapımına, ilk olarak şekerin sıcak suyla eritilip yuvarlak mermer tezgâhlar üzerine dökülerek şekil verilmesiyle başlanılır.

Daha sonra ünlü Hacı Bekir, ilk olarak kelle şekeri yani akide şekerini havanla döver ve eritir. Ardından içine meyve özleri ve kuru yemişler karıştırıp elle yoğurur. Ortaya çıkan bu "hamuru" uzun bir çubuk haline getirip yan yan (havuç keser gibi) keser. Akide şekerinin bugünkü şekli ise daha sonraları ortaya çıkar.

Akide şekerinin eskiden altıgen, ortası çukur ve o çukurlukta "Maşallah" yazan türü vardı. Bu akide şekerine mühürlü akide denilirdi.

Akide şekerişimdilerde daha farklı yapılıyor. Tercihen bakır kazan içinde suyla birlikte toz şekerin kaynatılıp pişirilmesi ile işe başlanıyor. Şeker iyice kaynayınca içine gül, çikolata veya sakız gibi malzemeler de eklenip alttan ısıtmalı mermer havuza dökülüyor. Sonra çeşidine göre ya karşılıklı iki şeker ustası mermerde soğuyan karışımı çeke çeke, iyice uzatarak kıvama getiriyor ya da parçalar kopartıp iyice yuvarlıyor.

Akide şekeriçeşidine göre de kesme şekilleri farklı olabiliyor. Mesela çilekli olan Akide şekeri makasla kesilirken, fındık-fıstıklı olan kesildikten sonra fındık-fıstığı içine iyice alsın diye elle hafifçe yuvarlanıyor. Fındık, fıstığı içinde bütün halde bırakacak şekilde kesmek de bu işin ustalığından.

Akide şekerinin eskiden susam, fındık, tarçın, damla sakızlı çeşitleri varken şimdi çeşitte sınır, hayal gücünün gittiği yer.

Akide şekeri nasıl saklanmalı?

Akide şekeribayramlarda, doğum, ölüm gibi sair günlerde misafirlere ikram edildiği gibi yaygın bir şekilde mevlid okutma geleneği içinde kullanılmaktadır. Akide şekeri bir çırpıda tüketilen bir yiyecek olmadığı için saklanması biraz sorunludur. Bu yüzden akide şekeri hava almayan, ağzı kapalı kutularda, tercihen de cam kavanozlarda saklamalıdır. Bu şekilde akide şekerimizin ömrünü uzatır, bozulması önlenmiş olur.

Birbirinden lezzetli akide şekeri çeşitlerimizi www.dogusekerleme.com adresinden ücretsiz kargo avantajlarıyla satın alabilirsiniz.

 

IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.